1 Eylül 2015 Salı

Felipe Melo & Alex Telles Inter'de


Melo'ya kimse git demedi, kendi gitmek istedi. Melo'dan kaynaklı yönetime veya teknik heyete suç bulmak hata. Kalması adına da çaba gösterildiğini düşünüyorum, belki de gereksiz imtyazlar tanındı. Son gün Melo'nun gitme isteği bunu gösteriyor. Kampa geç gelmesi, gelmesine rağmen gitme isteği, yeni sözleşme alması, yeni sözleşmeye rağmen son gün gitmesi.

Galatasaray yönetiminin Melo konusunda bir hatası var ki o da Melo'ya inanmak, onu ısrarla beklemek. Melo'nun yerini doldurmak zor, bütçeli bir iş ama Melo henüz ayrılmamışken o alternatifi çok rahat yaratabilirdiniz. Bir örnek vereyim, Mbia. Bonservisi elindeydi ve o alternatifi Haziran ayında yaratmış olsaydınız Melo konusunda eliniz rahatlayacaktı. Bu yapılmadı, son güne kadar Melo ile uğraşıldı ve bugün Melo yok.

Kazanç ne dersek Jose Rodriguez'in kazanılma ihtimali, çok yetenekli bir genç. Diğer olay ne dersek, bedavaya gitme ihtimali olan Melo'dan kazanılan 3.5 milyon avro'luk bonservis (bonuslarla 5.2'lere geliyor) ve Melo'nun kontratından çıkmak. 32 yaşındaydı ve büyük de bir kontrat almıştı. Kısa değil ama uzun vadede sorun olabilirdi ki sezon sonunda durum farklı da yere gidebilirdi. Melo ile daha kötü, istenmeyen bir ayrılık yaşanma ihtimali vardı.

Neden gitti, gönderildi demiyorum, gitmek istedi ve ayrıldı. Sen ona bu kadar inanmışken, kendisi üzerine planlar yapıyorken bu adam ayrılıyorsa da gidişine üzülmem, hatta yerine neden kimse alınmadı diye sorgulamam. Melo ile kafan sürekli arkada olacaktı, her an gitme ihtimali olan bir isim. Yönetime veya teknik heyete suç bulmak anlamsız.

Tabii geçen 4 yılın emeği de var, kimse inkar edemez. Herkesin boyun eğdiği ortamda onun başı dikti, taraftarın sesi oldu, geçen 4 yılda gelen başarılarda payı büyük, Galatasaray tarihinde iz bırakan isimlerden oldu. Bu anlamda kendisini kötü hatırlamak imkansız, yolu açık olsun ve çok başarılı olmasını da isterim.

Telles'e gelirsek, onun için bir yanım üzülüyor, diğer yanım ise seviniyor. Üzülüyorum, Galatasaray'ı sevip, sahiplenen bir yabancıydı. Büyük potansiyeldi, beklenti yüksekti belki bunu karşılayamadı ama sevmeyeni yoktur. Sevindiğim nokta, Carole'nin önünde olan bir isim değil Telles. Bu net şekilde ortada ve Galatasaray'da kalması da Telles'e artı değer katmayacaktı. Giderek kendisi adına bir ihtimal yarattı ki 1 milyon 350 bin avro, CL bonusu, satın alma opsiyonu derken Galatasaray kazançlı bir iş yaptı. Ffp'den kaçmak adına Inter bu yolu izledi, opsiyonu da kullanacaklardır.

Mancini'nin en başından beri Melo ve Telles ilgisi yüksekti. Semih Kaya'yı da düşündü ama bu ikiliyi çok istiyordu. Belki Melo değil ama son gün Telles sürpriz oldu, onu da söylemek gerekir. Her ikisinin de yolu açık olsun ve Galatasaray'a kattıkları için teşekkür edelim..

1 yorum:

  1. İyi yazmışsınızda kim oynayacak burak bey? orta sahada oyuncu kalmadı..bütün sene ne kadar verim alınacağı belli olmayan selçuk-rodrigues ikilisiyle mi geçecek? bu ikiliyle mesela atletico madrid maçları nasıl geçecek? yada kim yedekleyecek bu oyuncuları? müzmin sakat hamit mi, verimssiz emre mi,kapasitesi ve oyun tarzı yetersiz bilal mi? bir futbol takımı ancak bu kadar kötü yönetilebilinir? forvet alternatifin yok,sağ açık alternatifin yok,orta saha alternatifin yok hatta oyuncun yok..artık sol bek alternatifinde yok(hakan artık stoper benim için) bu kadar vizyonzsuzluk olabilir çok yazık..hamza hamzaoğlu 10. haftayı yönetim devre arasını anca görür Galatasarayımızın içinde

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir