Euro 2016'dayız, İmkansıza Yürüdüler ve Başardılar

Kazakistan'ın Letonya'yı yeneceğinden net emindim, nedeni ise yok. Öyle hissettim. Yarattığımız havayla da birlikte İzlanda karşısında daha rahat bir galibiyet bekliyordum ama kötü bir futbol vardı, kabul edelim. 4-6-0 düzeni ya da sahte 9'lu 4-3-3 için doğru formasyon diyordum, öyle değilmiş. Fatih Terim, bir maçta sonuç aldığı sistemi ve futbolcuyu bir sonraki maçta rakip kim olursa olsun kullanmayı sever, öyle yaptı. Maç başında iyi dedik ama bu tutmadı. Yine de futbol sonuç oyunu, bu sonuca da sizi ya sisteminiz ya da bireysel yetenekleriniz itiyor. Arda Turan denedi ama olmadı, sonrasında Selçuk İnan'ın frikiğiyle Euro 2016 biletini direkt olarak aldık. 

Play-off cehennem gibiydi, seri başı da değildik ve zor takımlar vardı. Bizim için Kasım ayı çok sıcak geçecekti ama şimdi Euro 2016'da Fransa'nın sıcağını düşüneceğiz. En sonda söyleyeceğimi şimdi söyleyeyim, Hollanda'nın önünde yer alıp şampiyona bileti almak başarı, İzlanda ve Çek Cumhuriyeti'nin arkasında kalmak başarısızlık ama bu kadar kötü başladığın bir turnuvada imkansıza yürüyüp, imkansızı başarmış olman çok büyük bir başarı. Mesele Euro 2016'da yer almaksa biz bunu başardık, her şampiyonaya katılan bir ülke maalesef değiliz. Bu yüzden de anın tadını çıkarmalıyız.

İnanılmaz kötü başladığımız doğru, Hollanda deplasmanında alınan 1 puanın bizi getirdiği yer de ortada. O gün kazanamadık ve üzüldük, son dakikada büyük şanssızlıktı ama umut ateşini o maç yakmıştır. Kazakistan dışında yenebildiğimiz takım yoktu bu grupta, hatta sonuncu Letonya'ya 4 puan kaybettik ama Fatih Terim bitti demeden bitmiyor, bunun bir kanıtı daha. Hollanda'ya karşı alınan 3-0'lık galibiyet, Çek deplasmanı, bu İzlanda maçı. Önemli olduğunu düşünüyorum.

Doğruları geç bulduk, diğer nokta da bu. Konya tercihi gibi, Türkiye'nin kendi sahasında oynadığı maçlar bir avantaj haline geldi. İstanbul bataklığında kayboluyordu Milli Takım, her maç sonunda futboldan çok kim tepki yedi üzerinden gidiyorduk, şimdi ise futbolu konuşuyoruz. Konya'daki seyirci takımı ileri itti ama orada doğan hava biz ekran başındaki izleyiciyi de havaya soktu, Milli Takım'a odakladı.

İyi de bir takım var, düşündükçe heyecanlanıyorum. Forvet rotasyonunun sıkıntılı olduğu doğrudur, stoper konusunda da sorun var. 32 yaşındaki Hakan Balta şu an ülkenin en iyi stoperi ama diğer pozisyonları düşününce alternatifli bir kadro. Özellikle de hücum hattında. Bu şampiyonalara katılmanın diğer önemi de Milli Takım tercihinde düşünceli gurbetçilerin fikirlerini de değiştirir. Mesela Yunus Mallı, kesinlikle tercihi Türkiye olacaktır.

Ayrıca böyle kötü bir dönemde motive olmak hiç kolay değil. Son zamanlarda büyük sıkıntılar yaşıyoruz, askerlerimiz şehit oluyor, insanlarımız hayatını kaybediyor. Bu mutsuz zamanlarda 2-3 saatlik bile olsa şu mutluluğu, coşkuyu yaşayabilmek önemli. Böyle bir ortamda maça çıkmak çok zor, futbolcuları motive etmek, inanmak ve başarmak. 

Kötü başlayan ama iyi biten bir son oldu. Başarıda emeği geçen herkesi tebrik ederim. İmkansıza yürüdüler ve başardılar..