Öyle bir durumdayız ki yok deme lüksümüz yok. Ffp'nin kılıcının gölgesinde hareket etmeye çalışıyoruz ve rahat hareket etmenin de tek yolu futbolcu satıp para kazanmak. Bu anlamda, yazın Burak Yılmaz için West Ham'dan gelen 10 milyon avro'luk teklifi kabul etmemek çok büyük bir yanlıştı. Siz o yanlışı yaptıktan sonra ffp diye ağlamanızın bir anlamı kalmıyor. Her futbolcunun bir bedeli var ve o bedeli bulan satılır, bu Galatasaray'ın zorunluluğudur.
Futbolcuyu satışa çıkarmak artı değer değil, talip bulmak zorundasınız. Melo ve Telles'in Inter'e gidişi gibi. Semih Kaya için de Inter'den teklif bekleyip durduk ama o teklif gelmeyecek gibi. Aynı durum Burak Yılmaz için de geçerli, West Ham treninin kaçtığını düşünüyorum. Talibi çıkar ama beklentinin uzağında bir teklif olur, yani 10 milyon avro'luk bir teklif hayal. Tabii ekstra durumlar olmadığı sürece. O ekstra durumlar da Katar ve Çin gibi ülkeler. Bir anda ortaya çıkarlar ve olmadık paralar ödemeyi göze alırlar. Bu talih kuşudur.
Shanghai Shenhua Kulübü Başkanı'nın da Galatasaray - Bursaspor maçında Burak Yılmaz ve Semih Kaya'yı izlemesi böyle bir durum. İş futbolcunun kararından geçecek, bu isimler de büyük ihtimalle Çin'e gitmek istemeyecektir ama sen satıyorum diyeceksin, demek zorundasın. Bu büyük bir fırsat, bir anda iki isim için 15-20 milyon avro dolaylarında bir teklif hayal olmaz ki ffp öncesinde büyük bir rahatlama olduğu gibi yeni yabancı sınırı düşünüldüğünde de ara transfer döneminde çok makul işler yaparak daha da güçlenirsiniz. Beşiktaş'ın Demba Ba ve Atınç Nukan satışları sonrası yaptığı gibi.
Ne kadar satarsan o kadar transfer yapabilirsin gibi bir ceza alma ihtimalimiz de var. Hatta böyle bir cezanın geleceğini düşünüyorum. Bu da ceza mı olur yoksa ödül mü bilemem. Galatasaray'ın yapması gereken futbolcu satmak ve scout ekibine güvenip genç, yetenekli ve makul bir kadro kurmak..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder