11 Ocak 2016 Pazartesi

SC Nostalji #48; Ayhan Akman


Hakkı çok yenen futbolcuların başında gelmektedir. Kendisini Barış Özbek, Mustafa Sarp'ın tamamlayıcısı olarak gören çok ama geçmiş Galatasaray kariyerine baktığımızda da forma bulduğu her dönem iyi işler yaptığına inandığım bir isimdi. Uzun bir Galatasaray kariyeri oldu ve Kadıköy'de kalkan şampiyonluk kupasıyla da futbola müthiş bir vedası oldu.

Oysa biz Galatasaraylılar, bu vedalarda gürültüye alışığız. Futbolcu bırakmaz istemez, başka bir takıma son derece sorunlu gider, gittiğinde de sürekli takımını kötüler ama Ayhan Akman, Gökhan Zan gibi isimler böyle değil. Üstelik Gökhan Zan'ın haksızlığa da uğradığını düşünüyorum ama takımını en iyi şekilde savunmaya devam ediyor. Ayhan Akman da kimseye söylemeden, sessiz ve güzel bir şekilde vedasını yapmıştır.

Ayhan Akman'ı Gaziantepspor yıllarından hatırlarız. O dönem daha çok ofansif bir futbolcuydu, hatta ağırlıklı olarak forvet dahi oynardı. Beşiktaş'a rekor ücretle transferi de bu ofansif yetenekleri sayesindeydi. O dönem Bursaspor'dan Baliç ve Ankaragücü forması giyen Hasan Şaş da gözde isimlerdi ki aynı dönem transfer oldular, sanki kulüpler aralarında anlaşmış gibi ama bu üç ismin de ortak noktası günün birinde Galatasaray'da buluşmak oldu.

Beşiktaş dönemi ise hayal kırıklığıyla geçti, o bonservisin altında ezildi. Galatasaray'ın transfer isteği ise sürpriz oldu, Lucescu kendisini çok istedi ve 2.5 milyon dolar + Ahmet Yıldırım + Mehmet Aksu karşılığında Beşiktaş'tan transfer edildi. Üç büyüklerin bonservis ödeyerek kendi aralarında böyle transfer yapmalarına çok alışık değiliz, bu hamlenin o dönem için fazlasıyla sürpriz olduğunu söyleyelim. Lucescu'yla ise sadece bir sezon çalışabildi, sonrasında Lucescu Beşiktaş'ın başına geçti ve Galatasaray'dan gönderdiği Ahmet Yıldırım o 100. yıl kadrosunun en iyi isimlerinden biri oldu. İlk etapta Beşiktaş kazanç sağlamış gibi göründü ama uzun vadede Ayhan Akman'ın getirisi çok daha fazla oldu.

Fatih Terim zamanı Ayhan Akman'ın başkalaştığı dönem. Hatta Lucescu zamanında başlayan bir değişim diyelim. Ofansif bir futbolcudan defansif bir isme evrildiğini gördük ve bu sayede böyle bir kariyer yaptığını düşünüyorum. Fatih Terim döneminde forma buluyordu ama düzenli değildi. Hagi dönemini de dahil edersek Galatasaray'ın iyi bir rotasyon oyuncusuydu ama bir anlamda jokerdi. Nerede görev verilse en iyi şekilde yaptı, öyle ki Gerets zamanı Heinz'in yarattığı hayal kırıklığında o sezon Ayhan Akman'ı sol kanatta izledik ve yine iyi iş çıkardı.


Gerets, Feldkamp ve Skibbe zamanları da iyiydi. Feldkamp'ın istifa ettiği ve yerine Cevat Güler'in geldiği dönemde bir Sivasspor deplasmanı vardır mesela, şampiyonluğu getiren. Efsane bir futbol oynamıştı. O gün Arda Turan 3 golle ön plana çıktı ama asıl kahraman Ayhan Akman olmuştu. 

Rijkaard dönemi ise Ayhan Akman'ın düşüş yaşamaya başladığı zamanlar. 4-3-3 ve total futbol aşkıyla yanarken orta saha devrimini yapamadık ve o meşhur Barış Özbek, Mustafa Sarp ve Ayhan Akman üçlüsüne doğru yol aldık ve Ayhan Akman'ı da maalesef o dönemle hatırlıyoruz. İhale ona kaldı bir anlamda, çünkü takımdan ayrılmadı. Ben yine de iyi niyetli olduğunu düşünüyordum ama futbol anlamında çok büyük düşüş yaşamıştı.

Son Fatih Terim döneminde ise çok fazla şans bulmadı, daha çok takım içerisinde ağabey rolü vardı ve bu konuda da başarılıydı. Genel olarak baktığımızda ise iyi ve uzun bir Galatasaray kariyeri vardı. Böylesi herkese nasip olmaz. O büyük kariyer içerisinde de önemli başarılar var. Ekonomik krizlerin olduğu döneme denk geldi aslında, büyük atılımlar yapamadığımız ama o süre zarfında önemli bir kariyeri geride bıraktı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir