6 Şubat 2016 Cumartesi

Burak Yılmaz Beijing Guoan'da, Çin'e Hoşgeldin Galatasaray


18 Ocak 2016'da Burak Yılmaz için yeniden West Ham iddiaları konuşulmaya başladığında yazdığım şeyleri bugün de tekrar edeceğim. O yazıyı da okumak isteyenler linki tıklayabilir;
 
Sürpriz bir ayrılık, hele ki şu zamanda beklemiyordum. Burak Yılmaz'ın Çin'e gitmeyi istemesi bir yana zamanlaması tartışılabilir. Transfer dönemi kapandı, yerine hamle yapamayacağız. Ara transfer döneminde mutlaka bir forvet hamlesi yapılması gerekiyordu ama bu da yapılmadı derken zaten zayıf olan forvet rotasyonu artık tamamen bitti. Lig bir hedef değil belki ama Avrupa ve Türkiye Kupası devam ederken.

Ama böyle bir şans da bir daha gelmez, Galatasaray'ın bu tip ayrılıklara yok deme lüksü yok. Yeniden yapılanmak, nefes alabilmek anlamında bu tarz tekliflere hayır denilemez. O teklif hangi şartlarda gelirse gelsin. Galatasaray, 3 ay Burak Yılmaz'sız idare eder. Podolski forvete geçer, bir şekilde atlatılır. Galatasaray'ın teklife evet deme kararı da doğru, Burak Yılmaz'ın gelen bu fırsatı değerlendirmek istemesi de. Yaz döneminde de geldi bu teklif, o gün düşünmedi. Keşke o gün gitseydi, belki daha farklı şeyler olurdu.

Kaçınılmaz bir ayrılıktı, taraftarla arasındaki bağ maalesef koptu. Formsuzdu, sık sakatlıklardan artık dönemez olmuştu ki formsuzluk beraberinde çok gol kaçırmayı gerekiyor. Oysa Burak Yılmaz attığı gollerle ayakta kalan bir isim. Müthiş bir savunma arkasına koşucu, iyi takipçi, iyi de bitiriciydi ama farklı özellikler sunmuyordu size. Elmander çok gol atmazdı ama mücadelesiyle ön plandaydı ya da Beşiktaş'ta Mario Gomez pivot özellikleriyle de iş görüyor, farklılık getiriyor. Burak Yılmaz'ın olmazsa olmazı gol atmaktı ve formsuz olduğunda iyi bir görüntü veremedi. Sadece savunma arkasına koşuyu düşündüğünde de hücum sadece ona odaklanıyor, tıkanıklık yaşıyor.

Ama büyük golcüdür, bunu kimse inkar edemez. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor formalarını da giymesine rağmen Galatasaraylı Burak Yılmaz olarak hatırlanacaktır. Galatasaray forması altında 141 maç 82 gol 25 asist. Kazanılan iki lig şampiyonluğu, iki Türkiye Kupası, bir Şampiyonlar Ligi çeyrek finali,, 2 de Süper Kupa var. Burak Yılmaz'ın Galatasaray'a emeği geçmiştir, arkasında müthiş bir kariyer bırakmıştır. Bu yüzden de kendisin ayakta alkışlayarak uğurlarım ve daima iyi hatırlarım. Bugün formsuz olması dünü unutmam anlamına gelmez.

Galatasaray'a transfer olduğunda bana sorarsanız beklentileri de aştı, başarılarda pay sahibiydi, giderken de büyük kazandırarak gidiyor. Yolu açık olsun, umarım her şey istediği gibi gelişir ve son dönemin yükselen yıldızı Çin Ligi'nde iddia sahibi bir futbolcu olur.

Galatasaray açısından baktığımda ise Çin pazarına girmek önemliydi. Burak Yılmaz transferiyle birlikte o adımı attık, gerisi yaz döneminde gelebilir diye düşünüyorum. Hem o pazara açılmak, hem büyük kazanmak, kazanırken de şu sıkıntılı zamanları aşmak anlamında. Yine yazayım, yapılan doğru işler de var ama alakasız, saçma işler de. Bu dengeyi sağlamak, doğru futbol aklını bulmak zorundayız..

2 yorum:

  1. bidefa burakın büyük golcü olduğuna hiç katılmıyorum.ne büyük takım oyuncusu ne de büyük golcü.burak küçük takımların kontratak oyuncusu olur modern futbolda.

    açık konuşalım hafız.burakın meziyeti nedir?defansın arkasına koşu yapmak meziyet mi mesela?bunu sende bende yaparız hafız.defansın arkaşına koşmak yetenek değildir.90 dakika tek yaptığı şeyi bile bazen beceremiyor ofsayta takılıyor.geçmişte beleşci golcüler vardı.o dönemlerde ofsayt taktiği fazla olmadığından beleşciler ilerde beklerdi.defansın arkasına sarkmazdı.günümüzde ise beleş golcüler zaten ileride bekleyemiyor.ofsayt taktiği olduğundan.haliyle ne kalıyor geriye.defansın arkasına sarkmak.yani burak 20-30 yıl öncesinin beleş golcü tanımının ta kendisi.

    imdi nasıl ortalama 15 gol attığına gelirsek.sahada başka bişey yapmıyorki hafız.bütün takım burak efendiye çalışacak burakın önüne topu yuvarlayacaklar burakta şutunu atacak.aaaabicim git halı sahada bunu yapan harika şutlar atan onlarca amatör oyuncu bulursun.

    modern futbolda yetenek dediğimiz olay dün akşam oynanan antalya fenerbahçe maçındaki etoo performansıdır.etoo nun ölüsü fark yarattı dün akşam.hemde öyle böyle değil.sadece defansın arkasına sarkmaya çalışan bir oyuncu mu gördük.topla dripling var.sırtı dönük top aldı.defansın arkasına sarktı.bire birde rakibin üzerine üzerine gitti.

    galatasaray maddi manevi büyük bir rahatlık yaşadı bu transferle.31 yaşına gelmiş.yetenekleri büyük takım için oldukça kısıtlı futbol aklı olmayan beleşci bir oyuncuyu 8 milyon avroya okuttu.merak etme çinde de goller atacak.tabi bütün takım burak efendiye çalışırsa.

    bir takımın forvet arkasında oynayan 3 oyuncusu için burakla oynamak büyük sıkıntıdır hafız.alverleri yok.duvar olamıyor.son maçta yasin sağdan girdi buraka pasını verdi.burakın alakası yoktu.çünkü topa gitmiyor burak.topu ayağına değil önüne istiyor.haliyle diğer oyuncuların verimide düşüyor.

    benim için son 4-5 yıldaki başarılarda birinci payı muslera melo selçuk sneijdere veririm.burak sonra gelir.asıl aktörler bunlardı.

    ayrıca gol sayılarına fazla takılma.bak umutun oynama sürelerine ve attığı gol sayılarına.bir sezon 12 gol son sezonda 11 golü var.

    http://www.transfermarkt.de/umut-bulut/detaillierteleistungsdaten/spieler/10143

    özetle maddi manevi galatasaray adına hayırlı bir transfer oldu.

    YanıtlaSil
  2. Bu paraya gönderilmesi ne kadar doğruysa zaman çok yanlış.Avrupa ligi hedefi neden bu kadar geri planda bırakılıyor,anlamıyorum.Lazio geçebileceğimiz bir rakip,sonrasını da kimse bilemez.Umutla olmaz bu iş,Podolski oynamalı forvette

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir