24 Nisan 2016 Pazar

4-4-2 Be Kardeşim, Galatasaray 4-1 Kasımpaşa


Avrupa Kupası katılımını elde edip, cezayı bir senede tutmak adına en önemli yol lig. Çok soruluyor yine cevaplayayım, Türkiye Kupası finaline çıkmak Avrupa için yeterli değil, finalde elenmeniz durumunda hak lig 5.'sine geçiyor ve Galatasaray'ın durumu, Muslera'nın finalde olmama ihtimali de belirince Türkiye Kupası'nı kazanmak zor olabilir, bu anlamda ligde yarışı bırakmadan, en azından 5. olmak için odaklanmalıydık ama biz erken pes ettik, mücadele göstermedik. Şimdi Kasımpaşa karşısında gelen bu galibiyetle birlikte 5. olma umudu yine var, en az kupa kadar lige de önem vermeliyiz ve Avrupa adına lig bence daha makul bir yol.

4-2-3-1 Galatasaray'ın bir zorunluluğu değil, özellikle de Sneijder'in yokluğunda 4-2-3-1 için ısrar etmenin bir mantığı yok. Riekerink'e bu konuda hak veriyorum, yeni şeyler deniyor aslında. Daha çok tutmadı ama yenilik denemekten kaçınmayan bir teknik adam. Şu ana kadar yaptığı değişiklikler fiyasko olsa bile Kasımpaşa karşısında 45'de Umut Bulut'u oyuna alarak 4-4-2'ye dönmesi kritik anlardan biri, hatta yeni sezonun da habercisi. Bence Galatasaray'ın ısrar etmesi gereken dizilim bu olmalı ama konuyu daha sonra detaylandırırız.

Podolski hırslı, Podolski iki maçtır inanılmaz istiyor. Rizespor maçını kazandıran isimdi, Kasımpaşa karşısında da müthiş başladı, ilk 20 dakikada Podolski'nin hırsı ve mücadelesi kaynaklı iyi başladık. Verilmeyen golü, direkten dönen şutu var, yine tek başına taşımaya niyetliydi ama Sabri Sarıoğlu & Olcan Adın gibi kanatlarla hücuma ne kadar gidebilirsiniz, bir yerde tıkandık, Podolski yalnız kaldı. O dakikadan itibaren de Kasımpaşa geldi, golü ve pozisyonları buldu. Hep dediğim gibi, Galatasaray savunarak kazanamaz. 1-0 öne geçtikten sonra yine geri çekildik, hücumda kalamadık derken rakip geldi, üstünlüğü ele aldı.

45'de gelen Umut Bulut hamlesi kırılma noktası. Umut Bulut'un ön alanda yaptığı baskı değerliydi, Podolski de daha serbest bir rolde rahatladı, pas aksiyonunun içerisine dahil oldu. Selçuk İnan'da yanında Emre Çolak gibi dikine giden, adam eksilten bir ismi bulduğunda kendi oyununu oynamaya başladı ve oyun üstünlüğünü ele aldık, top bizdeydi, pozisyonlar da yakaladık derken farklı bir galibiyet geldi. Uzun bir zaman sonra ilk defa Galatasaray'ın oynadığı futboldan keyif aldım, 2. yarı için konuşuyorum.

Carole önemli bir adam, ligin ilk yarısında Fenerbahçe maçındaki sakatlığı kırılma noktamız aslında. Zaten iyi olmayan savunmanın tamamen bittiği gündü. Carole toparladığında fark yaratıyor, bugün Linnes de savunma anlamında iyi bir gün çıkarınca (açık alan bulduğumuzda da hücumda etki etti), stoperlerden değil belki ama beklerden kaynaklı iyi savunduk. Ama önemli nokta topa sahip olmak, Galatasaray'ın oynayabileceği tek oyun bu. Orta sahasındaki isimler bunu emrediyor, biz savunamayız, ne olursa olsun hücum etmeliyiz, rakip yarı sahada kalmalıyız.

Ligde bu galibiyetle birlikte kafamızı kaldırdığımızı düşünüyorum, eksikler döndükçe de ideal ortam oluşacak. Chedjou & Denayer mühim, daha da önemlisi 4-2-3-1'in de dışına çıkabilmek..

2 yorum:

  1. Konu dışı sorum olacak.

    Sabrinin kaptanlik bandini almamasi hakkinda yorumunuz nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Onu ayrı olarak yazacaktım. Maalesef böyle isimlerin Galatasaray forması giymesinden utanıyorum.

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir