Biz Bu Benfica'yı Net Bir Futbolla Yenmiştik, Şimdi Neredeyiz?

Simeone tarih yazmaya devam ediyor, o geldiğinden bu yana Atletico Madrid diye bir gerçek var. Üstelik sürekli futbolcu kaybediyorken, herkesin yerinin çok daha iyi şekilde dolduğu bir yapı. Tarih Simeone'nin taktik anlamda ne kadar büyük bir deha olduğunu zaten yazacak ama bu transfer başarısı eşi benzeri görülmemiş cinsten. 

Hem büyük kazan, hem de gidenin ardından daima daha da büyü ki yarıştığın ve önüne geçtiğin takımlar Barcelona & Real Madrid. Barcelona'yı Şampiyonlar Ligi'nde elemenin de çok büyük bir hikayesi olacak. Arda Turan'ın Şampiyonlar Ligi'ni kazanma hayaliyle Barcelona'ya gidişi ama takımının Atletico Madrid karşısında elenmesi ise hikayenin diğer boyutu. Zamanında aynı hayalle Ibrahimoviç'in Barcelona'ya gitmesi ama ayrıldığı sezon Inter'in yarı finalde Barcelona'yı elemesi misali.

İşin bir de Benfica ayağı var. Bayern Münih'e elendiler ama deplasmanda sadece 1-0 kaybedip, kendi sahalarında aldıkları 2-2'yle. Orada da ayrı hikaye, Şampiyonlar Ligi kurasında Benfica'yı çektiğimizde insanlar bayram ediyordu, oysa bu takım Şampiyonlar Ligi'nin birinci kategori takımı ve biz bu takımı kendi sahamızda net bir futbolla yendik. Deplasmanda ise Yasin Öztekin'in boş kaleye kaçırdığı gol sonrasında kaybettik, hatta berabere kalmış olsaydık bile isyan edecektik. Çünkü kaybedilecek bir maç oynamamıştık.

Tüm bunlar bu sezon gerçekleşiyor, Galatasaray'ın sezon içerisinde geldiği noktaya bakar mısınız. Benim izlediğim en kötü Galatasaray bu, 2010-2011 sezonundaki mücadele, istek dahi yok bu takımda. Ama bu Galatasaray sezona kötü başlamasına, kötü kadro planlamasına, hatta kötü hazırlık dönemine rağmen Benfica'yı geçebilirdi, Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde Bayern'e kök söktüren takımı. Bu Atletico Madrid ise Galatasaray'ın grubundan lider çıktı ki Galatasaray'ın deplasmandaki Atletico maçı öncesinde iddiası da vardı. 

Herkes Astana'ya takıldı ama deplasmanda Astana'yı yenmeye en çok yaklaşan takım yine Galatasaray olmuştu. Benfica ve Atletico da orada berabere kaldı ama kazanmaya bizim kadar yaklaşamamıştı. Biz ise Astana maçı sonrası panik butonuna basıp hocadan rapor istemiştik.

İşin bir de lig boyutu var ki girmiyorum bile, liderin sadece 5 puan gerisindeydik ve ligin 2. yarısında kaybedilen puanları görüyoruz ki Galatasaray'ın fikstür avantajı da vardı. Kötü kadro planlaması eyvallah, kötü de hazırlandık ve aynı sakatlıktan sürekli futbolcu kaybediyoruz, iyi bir takım kuramadık, geçen sezonun bu anlamda gerisindeydik ama gördüğümüz şu, Mustafa Denizli kumarı çok fena patladı. Hamza Hoca'nın bir şekilde bu takımdan verim aldığı gerçeği var, o devam etseydi belki yine liderin 5-6 puan gerisinde olacaktık ama 8.lik mücadelesi de vermiyorduk. Taşlar daha kolay yerine oturabilirdi, maalesef ki her anlamda iflas ettik..