6 Mayıs 2016 Cuma

Seyreyle Maziyi #6; Tromso Hadisesi


2005-2006 sezonunun başı, Uefa Kupası'nda 1. tur ve rakip Tromso. Tabii o zamanlar pek fazla tanıyan yok, televizyonlar klasik şekilde "köy takımı" diye nitelendirip geçiyorlardı. Bizler de rahat bir tur bekliyoruz doğal olarak, maçı fazla kafaya takmıyoruz. O aralar Marek Heinz de transfer edilmiş, kafa olarak iyice rahatlamıştık ama ne Heinz'in hayal kırıklığı olacağını tahmin edebildik ne de Tromso karşısında eleneceğimizi.

Deplasmanda doğa üstü şartlar vardı. Stadın zeminini hatırlarsınız, 80'ler Türkiye'sinden hallice bir zemin, hatta çamur deryası. Öyle bir zeminde futbol konuşmak imkansızdı, 1-0 kaybettik ama bunu taktik, teknikle açıklayamazdık. Sakatlık olmadığına, ayakta kalabildiğimize şükretmek lazım. 77. dakikada attıkları golle bizi 1-0 yendiler, aklımda kalan bir de Ümit Karan'ın penaltı mı değil mi diye tartıştığımız bir pozisyonu var. Tromso'nun o döneme kadar bir de kendi sahalarında aldığı Chelsea galibiyeti varmış, onunla övünüyorlardı. İkincisi de biz olduk ama rövanş için hala avantajlıydık, tarihi fark bekliyorduk.

Hatta Turgay Kıran şöyle demişti;


Gelelim, rövanş maçına. Şöyle bir 11 sahaya sürdük;

Mondragon
Uğur Song Tomas Ergün
H.Şaş Saidou Volkan Heinz
Necati Ü.Karan


Fark net şekilde ortaya çıkıyor, Gerets bu maçta (o sezon için) bir daha denemeyeceği bir şey yapmıştı. Kontrollü oyun sevdasına kapıldı ve Saidou'nun yanında Volkan Arslan'ı oynattı. Bütün sezonu tek ön libero Saidou ile oynadık ve şampiyon olduk. Ölümüne hücum dedik bütün sezon ama o maçta kontrol sevdası. Görece olarak kolay bir maç olması gerekiyorken, Galatasaray'ın hücumla işi bitireceğini düşünüyorken biz kontrol dedik ve turu verdik.

32. dakikada 1-0 geriye düştük, 39. dakikada Volkan Arslan ve Hakan Şükür yer değiştirdi. 32. dakikaya kadar da pek fazla pozisyonumuz yok, üçlü forvete geçtiğimizde biraz hareketlendik ama 1-1'e geldi ancak skor, daha fazlası olmadı. 76. dakikada kurtarıcı diye Zafer Şakar oyuna giriyordu, durum bu. Heinz'i sol beke çekmiştik, hücum adına sonradan her şey denendi ama ilk başta hücum diyerek vurup geçmek lazımdı, kontrol demek o sezon için Galatasaray'ın dna'sına uymadı ki en zor maçta dahi Gerets bir daha bunu denemedi.


Sasa İliç nerede diye soranlara, İliç cezalıydı ve iki maçta da oynayamadı. O olsaydı bir şeyler değişebilirdi tabii, yokluğu handikap yarattı.

İşin özü şu, Galatasaray tarihinin en sürpriz sonuçlarından biridir bu. Böyle sürprizleri çok gördük ama o dönem için konuşursak Galatasaray adına hoş olmadı bu durum, Eylül ayından Avrupa'ya veda ettik. Günümüzde böyle bir takıma elensek üzerinde çok durulmaz, sürpriz der geçilir ama o dönemde böyle şeylere takılıyordu, gündem oluyordu. Hatırlıyorum da, maçı da şifresiz kanal veriyordu ve nasıl olsa farklı geçeriz diye kendi kendime maç için hazırlıklar yapmıştım, sırtımı yaslayayım da rahat rahat izleyeyim modunda maç izlerken şu durumu tahmin edemedim. Hatta kendimi avutma amaçlı, diğer sonuçlara bakıyordum, bizim gibi kimler elenmiş diye. Ajax'ın da elendiğini gördüm sonra, kendimi böyle avutuyordum.

Neyse ki sezon güzel bitti, tarihin en unutulmaz şampiyonluklarından birini kazandık ve Tromso hadisesini unuttuk..

2 yorum:

  1. Bu maç yakın tarih,başka bir maçın görüntülerini bir türlü bulamadım,çocuktum şampiyonlar ligi 1. Ön elemede avenir beggen~ galatasaray maçı vardı,maçı 5~1 aldık ama Türk futbol tarihinin en büyük farkına hakem engel oldu yaklaşık 25 yıldır maç izlerim gördüğüm en yanlı hakem performansıydı,bulabilirmisiniz acaba bu maçın videosunu burak bey?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. youtube'de varsa vardır, yoksa ben de bulamam :(

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir