19 Temmuz 2016 Salı

Galatasaray Orta Sahasının Aradığı İsim Mi Yoksa Mücadele Mi?


Şu şartlarda transfer gündemi nasıl şekillenir bilmiyorum ama yavaştan gündeme girmekte yarar var. Malum olaylar öncesinde defansif orta saha ve forvet gündemi üzerine devam ediyorduk, şimdi de bıraktığımız yerdeyiz. Tabii şu ortamda yabancı bir futbolcunun transferi en az 2-3 kere daha zorlaştı ki isim anlamında yapılacak isimlerin de maliyeti en az 2 kere daha yükseldi.

Forvet konusunda isim isteyebilirsiniz, buna da ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Galatasaray'ın en az iki forvete ihtiyacı var ki birinin isimli ve kaliteli bir isim olması da taraftarın üzerindeki ölü toprağını kaldırabilir, bizleri biraz daha heyecana sürükler. Kombine satışları rekor seviyede düşük, formalar satışa çıkacak ama aynı tabloyu orada da yaşayacağız derken, forvet için ses getirecek bir hamle biraz daha ateşi yükseltir. Wilfred Bony, Luis Adriano, Pato gibi adı geçen isimler buna örnek ama çok zor hamleler, hele ki şu yaşananlardan sonra.

Defansif orta saha konusunda ise neden bir isim arayışı var onu bilmiyorum. Lucas Leiva, Obi Mikel ve Lass Diarra gibi isimler iddialı futbolcular. Lass Diarra'yı yine kenara koyayım, gelmesi halinde yaratacağı fark çok büyük olacaktır ama Leiva, Mikel gibi isimlere yapılacak büyük yatırımlara bir anlam bulamıyorum. Müthiş futbolcular, isim isim çok kaliteliler ama Galatasaray'ın ihtiyaç duyduğu bu mu acaba? Lucas Leiva'dan Xabi Alonso efekti alacaksınız belki ama Selçuk İnan'la düşününce doğru ikili mi ya da Obi Mikel'i düşünelim. Daha sert ve mücadeleci ama Galatasaray orta sahasının ihtiyaç duyduğu şey tempo değil miydi?

Thomas Delaney'i konuşuyorduk, bana sorarsanız Galatasaray'ın ihtiyaç duyduğu profil. Sert, mücadeleci ve tempolu bir isim ki Galatasaray orta sahasının defansif yükünü taşır. Yaşı da 25'di, ileriye dönük bir adım gibi de bakabiliriz. 4 milyon avro serbest kalma bedeli var, Telles'in satışından gelen peşin para var ama nedense isim peşinde koşmaktan bu yatırımı yapmıyoruz.

Ya da Akpa-Akpro. 1.5 milyon avro'luk bir maliyet, yaşı da 23. 5 büyük ligde top kazanma olayında Kante'nin ardından 2. isim ama çok konuşulmaz bu. Fiorentina ve Villarreal'in de peşine düştüğü söyleniyor, haliyle zorlaşan bir durum ama 1 ay önce gayet mümkün bir adımdı. Defansif jokerdir kendisi, Atiba'ya da benzetebiliriz. İsim değildir ama adını uzun yıllar unutturmazdı. Sağ bek de oynar, zorda kalırsınız stoper de oynar ama orta sahanın tüm defansif yükünü çektiği gibi takımın da ciğeri olurdu. Ama biz hala isim diyoruz, gözümüz yükseklerde ki defansif orta saha için buna gerek yok.

Felipe Melo'yu bir kenara bırakıyorum, son yılları düşünerek Galatasaray'ın hala unutamadığı defansif orta sahalara bakalım. Saidou, Fleurquin, Suat Kaya gibi futbolcular. Hangisi isimdi, hepsi de mücadeleleri ile unutulmuyorlar, konusu açıldığında bugün hala konuşuyoruz. Galatasaray orta sahasının aradığı mücadele edecek, tempo yapacak, takımın hamallığını çekecek bir futbolcu. Lass Diarra'yı alabiliyorsanız alın ya da 27-28 yaşlarında yeni bir Melo bulabiliyorsanız bulun da çok zor, yapamayacaksınız. O zaman nedir bu isim sevdası, mücadeleyi aramak varken.

Unutulmaması lazım, defansif orta saha alırken Selçuk İnan ve Sneijder'i düşüneceksiniz, bu isimler hala kadroda ki Riekerink 4-3-3 oynuyor. Orta sahaya da yazacağı ilk iki isim bu adamlar..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir