14 Eylül 2016 Çarşamba

Krizi Avantaja Çevirmek


Yazdığım son yazıda takımın tamamen şekillendiğini, transferin bittiğini ve sezona yapılacak girişin nasıl olacağı üzerine kafa yorumuştum. Fakat, hayat.. İşler değişti. Olumlu mu değişti, olumsuz mu onun kararını ilerleyen aylarda veririz ancak bana sorarsanız olumlu.

Öncelikle kamp döneminde takımda yaşanan ufak tefek sakatlıkların üzerine Micov’un ciddi sakatlığı da eklenince, hoca bir hamle ihtiyacı hissetti sanıyorum. Micov’un desteklediği ama aslında ondan bağımsız olarak da nitelendirilebilecek Emir Preldzic transferi yapıldı. Manevi anlamda büyük çoğunluğun onaylamadığı bir hamle olsa da; ligdeki yerli kalitesinin sınırlı olması ve 3-4 ayrı pozisyonda oynayabilmesi sebebiyle Ergin Hoca’nın sevdiği oyuncu tiplerinden biri Emir. Bu konuda vardır hocanın bir bildiği demek gerek. İşe yarayacağı muhakkak. Ama artık işler belki de gereğinden fazla profesyonelleştiği ve Emir bizim resmi oyuncumuz olduğu için desteklemekten başka elden bir şey gelmeyecektir. Yapılması gereken de budur. Micov’un sakatlığı ciddi dedik ama çok uzun soluklu sayılmaz. 1 ay civarı olduğu söyleniyor. Yine dönüp takımın lider rolünü üstlenmesi çok fazla sürmeyecektir.

Bir diğer, gelişme ise beklenmedik bir zamanda oldu. Nenad Krstic, kamp yüklenmeleri sonucunda daha fazla devam edemeyeceğine karar vererek basketbolu bıraktı. Ağrıları tekrar nüksetmiş ve hiçbir şekilde geçmiyormuş. Zaten büyük bir kumardı ve tutma ihtimali çok yüksek değildi. Transferlerin sonuna gelindiği için çok ters zamanda olan bir durumu anca bu kadar güzel toparlayabilirdik. Ayrıca ters zamanda diyoruz ama bir bakıma da güzel oldu, 2-3 ay sonra olsa hiç toparlayamayabilirdik. Önce Mavrokefalidis söylentileri çıktı, ki bu zaman için ben ona bile razıydım. Sonra Tibor Pleiss transferinin bitirildiğini öğrendik. Ve tekrar ediyorum, bu zamanda böyle bir kriz daha iyi toparlanamazdı. Artık şans, beceri, ne dersek diyelim..

Tibor Pleiss’ten biraz bahsetmek istiyorum. Keşke en başında Krstic yerine alınabilseydi. Öyle başlayayım söze.. Tam Ergin Hoca’nın sevdiği tarzda bir pivot. Nefis bir orta mesafesi var. Benim sevdiğim yanı ise boyunun 2.18 olması. Yıllardır basketbolu iyi bilen bir kule pivotumuz olmamıştı. Biraz yumuşak ve savunmada tutkusuz olması sebebiyle NBA’de bir türlü tutunamadı ancak uzun boyu, sırtı dönük oynayabilmesi, fundamental’ı ve orta mesafe şutu onu NBA için hep bir alternatif olarak görülmesini sağladı. 2010’da draft’ta seçilmiş fakat oynayamamıştı. Geçen sezonu ise fazla forma şansı bulamasa da Utah Jazz’de tamamladı. Bu sezon başı da yaz kampını NBA Summer League’de geçirdi. Artıları olduğu gibi, eksileri de var ama zaten öncelikle, 2.18’lik bir pivotun eksileri olmasa Galatasaray’a kadar gelmeyeceğini kabullenmek, sonra da onun artılarından yararlanma işinde Ergin Ataman’a güvenmek zorundayız. Çok uzun ve orta mesafe şutu çok iyi olan bir pivotun bizim ligde iş yapma ihtimalini oldukça yüksek görüyorum ben. Form tutarsa Eurolig’te te iyi işler yapabileceğini düşünüyorum. Pivot rotasyonunda atletik ama kısa Tyus ile ağır ama çok uzun olan Pleiss güzel birer tamamlayıcı oldular birbirlerine. Tabii bu kağıt üzerinde.

Sonuç olarak yüksek potansiyelli ama riskli bir takım görüntümüz aynen devam ediyor tabii ki. Eurolig’ten beklentim yüksek değil. Kendimizi ıspatlayalım, birkaç maç kazanalım razıyım. Ama uyum yakalanır ve odaklanırsak lig şampiyonluğu için şansımız gayet yüksek. Ki mevcut durumda en önemli konu da şu an için bu.

1 yorum:

  1. Fenerbahce Anadolu Efes Darussafaka gibi euroleaguede iddialı 3 takımın olduğu kendi ligimizde hedefimiz ve beklentimiz sampiyonluksa euroleaguede birkaç maç kazanalım razıyım cümlesine katılmam pek mümkün değil bence Burak Bey.Son sıradan da olsa kendimizi bir üst tura atmalıyız.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir