1 Kasım 2016 Salı

SC Nostalji #65; Morgan De Sanctis


Yıllarca Udinese'de oynadı, beraberinde İtalya Milli Takım'ı ve geçen uzun yıllar derken ileri adımdı Sevilla onun için ama işler beklediği gibi geçmedi. Şöyle bir söylemi vardı De Sanctis'in "Andres Palop'un heykelini dikecekler", haliyle de Palop'un ardında 2 sene yedek bekledi ve 2008-2009 sezonunda Galatasaray'a kiralandı.

Galatasaray'da da bir Mondragon gerçeği vardı, uzun yıllarca oynadı ve iyisiyle kötüsüyle bir istikrar vardı bu konuda. Sonraki sezon alınan karar radikal oldu, Orkun Usak & Aykut Erçetin ikilisiyle yola çıkıldı. Belki lig şampiyonluğu geldi ama Avrupa'da aradık iyi bir kaleciyi, haliyle de ertesi sezonun olmazsa olmaz hamlesi yabancı kaleci konusundaydı. 

De Sanctis bu anlamda doğru tercihti ama Şampiyonlar Ligi parolası dediğimiz zamanlarda gelen bu kaleciyi Şampiyonlar Ligi ön elemesinde kullanmadık mesela. Aykut Erçetin'le çıkılan maçlar ve ilk kez bir Şampiyonlar Ligi ön elemesinden çıkamadık. Skibbe'yi severim ama bu büyük bir hataydı. Kaleci hatalarını konuşmuştuk o maçlarda, bu tercihe de kimse anlam verememişti. Zaten De Sanctis'e dönmesi de çok sürmedi.

Galatasaray günlerine gelirsek, istikrarsız bir kaleciydi. Şu anlamda, inanılmaz işler çıkardığı maçlar da oldu, takımı ipten aldığı. Ama aynı oranda kaybettirdiği maçlar da var, o anlamda bir denge olmadı ve beklentiyi gerçek anlamda karşıladı diyemem. İyi bir kaleciydi ama, en azından ondan sonra gelen Leo Franco'yu düşününce De Sanctis gerçekten iyi kaleciydi.

Galatasaray'a geldiğinde 31-32 yaşlarındaydı, aslında en iyi olmasını beklediğimiz dönem ama Sevilla günleri onu paslandırmış diyebiliriz. De Sanctis'in aklımda kalan iyi maçları da var ama aynı oranda kaybettirdikleri de oldu. Refleksleri çok iyiydi, kimsenin beklemediği anlarda şok kurtarışları olurdu ama böyle tecrübeli bir kalecinin ayakları daha sağlam yere basmalıydı. Skibbe ayrıldıktan sonra da Bülent Korkmaz'ın ilk işlerinden biri Orkun Usak'a geri dönmek oldu ki bu da diğer hata zaten.

Kiralıktı Galatasaray'da, bizden sonra Napoli'ye gitti ve orada uzun sezonları var. Oynadığı da oldu, yedek kaldığı dönemler de ama İtalya'nın en iyi kalecilerinden biri olduğu da netti. Sonrası da Roma, orada da 3 sezon kaldı ve çıkardığı iyi işler de oldu. Hala da futbola devam etmekte, yaş 39 ama yeni durağı Monaco. 40'ı da devirecek gibi, bu anlamda gösterdiği mükemmel bir istikrar var. Keşke bizde de tutmuş olsaydı, Muslera'ya kadar yaşanan o kaleci krizini görmemiş olsaydık..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir