14 Kasım 2016 Pazartesi

Seyreyle maziyi #15; Grosskreutz ve Kuba, 2015-2016 sezonunun en büyük fırsatı


İkisi de eski günlerinde değil belki de ama 2015-2016 sezonunun Ağustos ayının son haftalarına bir dönmek lazım, maksat kafa dağılsın ve yakın geçmişi konuşmaya devam edelim anlamında. Beni üzen bir durumdu çünkü, o transfer döneminin en üzüldüğüm anı hatta. Herkesin bildiği isimler, Grosskreutz ve Blaszczykowski (biz kısaca Kuba diyelim), Dortmund sempatimle de birlikte daha bir çok sevdiğim isimler. Dortmund'la özdeşleşmiş diyelim hatta, bugün her Dortmund taraftarının kendi evladı gibi gördüğü futbolcular. Kaliteleri bir yana tabii, ne kadar düşüşte olsalar bile.

Hikaye şudur, bu ikili Galatasaray'a önerildiğinde transfer döneminin sonlarına geliyorduk. İlk etapta okey de çıktı, Cenk Ergün Almanya'ya gitti ve futbolcular için de anlaşma sağladı. Grosskreutz bonservisiyle, Kuba ise kiralık olarak takıma katılacaktı. Her ikisi de takımın çehresini değiştirecek isimlerdi ki forma giyemeyen Grosskreutz'u dahi aramıştık mesela. Tamamlayıcı oyuncuydu çünkü, hücum hattında kalacak ama savunma dengesini ayarlayacak, tempo koyacak. Joker yanı da cabası, sağ bek alamadık demiştik o sezon (daha doğrusu vetolar kurbanı ve Denayer'i de sağ bek oynatarak o hatayı hoca da kabul etmişti), sık sık sağ bek gibi de kullanabilirdik.

Kuba da öyle, iyi bir sağ kanat ve kendi oynadığı kanadı da kapatan bir isim. Yine iş hücum & savunma dengesine geliyor ki şöyle de bir dörtlü sanırım Şampiyonlar Ligi için yeterli olacaktı;

Kuba Sneijder Grosskreutz
Podolski

ya da Grosskreutz'u sağ beke çekmek, Podolski'yi kanada yerleştirmek ve önde Burak Yılmaz. Tabii bir orta saha sıkıntısı olacaktı, birinin alınmaması durumunda. O da bir hatadır mesela, Melo'yu son güne kadar bekledik, devamında "sevr anlaşması" niteliğinde bir sözleşme uzattık ama son gün yine Inter'e gitti. İyi bir bonservis kazanıldı, şartları mükemmeldi ama yerini dolduramadık. Bilal Kısa elinden gelenin en iyisini yapmıştır, mesele o da değil ama yetmedi işte, transferin ilk gününden bu yana Melo gideceğim diyordu, birini bulmak lazımdı. Melo'dan kaynaklı da son gün Grosskreutz'a okey verildi, devamında olanları da biliyorsunuz.

Konuşulacak çok konu var o transfer dönemiyle ilgili ama benim en çok üzüldüğüm nokta da buydu. Müthiş bir hücum hattı, aynı oranda da savunma & hücum dengesi kurulacaktı. Şampiyonlar Ligi için de fazlasıyla yeterliydi bu. Sonrasında Kuba'yı Fiorentina kiraladı, bu sezon ise Wolfsburg forması giyiyor, Grosskreutz ise serbest düşüşte, ayrı bir hikaye bu. İki isim için de anlaşılmıştı, maddi şartları da çok uygundu, beni esas yaralayan da bu ya.. Böyle akılcı işleri görememek, üstelik fırsat elimize gelmişken..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir