11 Ocak 2017 Çarşamba

Seyreyle maziyi #20; Ali Sami Yen'le sonsuza kadar


11 Ocak 2011, Ali Sami Yen'e veda. Şu an Galatasaray'a dair özlediğim en çok şey belki de, Ali Sami Yen ruhunu arıyoruz, maalesef o gün Galatasaray kalbini kaybetti. Ne büyük hatıralar geride kaldı, düşünsenize, efsane işlere imza attık. Asla unutulmayacak, belki o ruha bir daha erişemeyeceğiz ama hatıralar, yaşanmışlıklar her zaman aklımızda.

6 yıl olmuş, dile kolay. Oysa dün gibi, zaman gerçekten çok hızlı akıyor. Herkes kendince hatıralarını yazıyor, benim İstanbul'la alakalı bir anım yok maalesef. Orada olmak, anı yaşamak elbette isterdim ama o ruhu uzaklarda hisseden ve yaşayanlardanım ben. Gitmemiş, görememiş olabilirim ama Ali Sami Yen bizim Ali Sami Yen'imiz.

Son maçı hatırlayalım dedim, Beypazarı Şekerspor karşılaşması. Galatasaray adına yaşanan en kötü sezonlardan biriydi, 2010 - 2011 sezonu. Rijkaard'la başladık, Hagi'yle devam ettik ve Bülent Ünder'le tamamladık. Özel bir sezon olması gerekiyordu ama başarı anlamında bunu altını dolduramadık. Ali Sami Yen'e veda, TT Arena'ya merhaba sezonuydu ama hedef yaratamadık maalesef, bitse de gitsek denilen bir dönem. Hikaye sonrasında yazıldı tabii, hanedanlığın yeniden doğuşuna ertesi sezon şahit olduk.

Beypazarı Şekerspor maçına dönersek, Türkiye Kupası 3. kademe grubu maçıydı. Denk geldi işte ya da bu hesaplandı diyelim. Ali Sami Yen'de oynanan son lig maçını kaybetmiştik Gençlerbirliği karşısında. Böyle veda edemezdik, kazanarak bitirmek zorundaydık ama Şekerspor karşısında öyle zor anlara düştük ki.

Kadroya bakar mısınız, bu kadroyla rakip kim olursa olsun zorlanmamak elde değil zaten;

Aykut
S.Kurtuluş G.Zan Servet Insua
H.Balta Barış Ayhan
Aydın Pino Arda

Orta sahaya bakıyorum da, Hakan Balta'yı orada kullanıyoruz. Bu da zaten özetliyor durumu, o dönem gerçekten kötü bir kadromuz vardı. Culio'yu 30, Kazım Kazım'ı 46. dakikada oyuna almak durumunda kalmışız mesela, 1-0 geride başlamıştık ve zor durumlara düşüyorduk. Taa ki 72. dakikada Servet Çetin'in rövaşata golüne kadar.

Epik bir gündü, ayağa kalkmamız zor oldu ama bir şekilde iyi bitirdik. Servet Çetin'in bu tarz epik golleri hep vardır, bu maçta attığı da öyle bir şeydi. 82. dakikada ise Arda Turan durumu 2-1'e getirdi ve hepimizde maç böyle bitsin isteği doğdu bir anda, son golü Arda Turan'ın atmasını istiyorduk. Hesabı Kazım Kazım bozdu ve 90'da 3-1'e taşıdı maçı, bir anlamda da Galatasaray'ın tarihine geçti. Servet Çetin de mesela TT Arena'da Galatasaray'ın ilk golünü atan isim, bunlar unutulmaz.

Tam anlamıyla anlayamadık tabii olanları, güzel bir veda edemedik, TT Arena'ya da aynı şekilde iyi bir merhabamız olmadı. Kötü bir sezondu, daha iyi bir veda olabilirdi. Çok önemli hatıralar kaldı arkada, büyük zaferler yaşadık, Ali Sami Yen'in ruhunu unutmak mümkün olmayacak. Bugün yok o, maalesef o ruhu koklayamıyoruz, arkamızda hissedemiyoruz. Yeniden yakalamak imkansız ama umarım biraz olsun yaklaşabiliriz diyelim. Ali Sami Yen'le sonsuza kadar..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir