15 Şubat 2017 Çarşamba

Riekerink'in vedası


Çok eleştirdik, tarafımdan baktığımda da TT Arena'da alınan Başakşehir mağlubiyetinden bu yana gitmesini istedim. Olmayacağı anlaşılmıştı, bu noktada geç kaldığımızı düşünüyorum. Yine de iyi bir adam, en azından giderken teşekkürü hak ettiğini düşünüyorum. Nedenlerini de yazayım.

Geçen sezona dönelim, Riekerink altyapı için Galatasaray'a gelen bir isimdi. Mustafa Denizli'nin ayrılığının ardından o ateşten gömleği kimsenin kolay kolay giymek istemediğini gördük. Bülent Korkmaz, Bülent Ünder gibi isimlerin reddettiği bir Galatasaray vardı. Riekerink için ise bu ateşten bir gömlekti, nedeni ise olası bir başarısızlıkta altyapıdaki işinden de olacağından ötürü. Öyle de oldu, altyapıdaki işine de devam edemeyecek.

Bu bir ateşten gömlekti, Riekerink'e de bu gömleği giydiği için teşekkür ederim. Gemiyi de sağ salim karaya yanaştırdı. Fenerbahçe karşısında kazanılan Türkiye Kupası'yla ceza 1 senede kaldı, sadece bu bile bir teşekkür nedenidir. Pozitif bir hava yayıyordu, iyi bir insandı, herkesin sevdiği ve sıcak baktığı bir profile dönmüştü ki hata orada geldi işte. Riekerink'le yola devam etme ihtimalinin ciddi ciddi düşünülüyor olması.

Riekerink'in altyapıya dönmesini istiyordum, geçici bir süre için göreve gelmekle sezona başlamak çok başka şeyler. Blog'da Tomas Schaaf'a kadar birçok teknik adam ismini yazdım aslında, hemen hemen ihtimali olan herkesi (bir bilenle) değerlendirdik, Riekerink'in devam etme ihtimalini pek düşünmüyordum. Yönetimin ise hayali Fatih Terim'di, bence Lucescu haricinde kimseyle görüşmediler ve Fatih Terim beklendi. Son ana kadar üstelik, olmayınca da Riekerink'e biraz mecbur kalındı. Riekerink için de bulunmaz bir fırsat, hayal bile edemeyeceği bir konum. Elbette kabul edecekti bunu ve geçen sezon giydiği ateşten gömlekti ama bu giydiği öyle değil.

"Bey" mevzunu da 1000. ve son kez açıklığa kavuşturayım, üzerime yapışan bir konu çünkü. Nedeni şu arkadaşlar, Temmuz dönemini hatırlarsınız, 2. kamp dönemi öncesini. Gitmesini istediğimiz bazı isimler vardı, dokunulamayan. 2. kamp kadrosuna o isimlerin alınmaması ve kadro dışı kalmaları sonrasında ortaya attığım bir espri oldu, "Riekerink Bey diyeceksiniz" dedim. Devamında unuttum ben bunu, Eylül ayının ortalarında bana hatırlatıldı, "ilk sen demişsin" diyerek. Böyle de bir sinerjiye ihtiyaç vardı ki bu söylem aldı yürüdü. Olayın kısa özeti budur, neyse ki beni tanıyanlar iyi tanımış.

Bir şekilde göreve onunla devam edileceği açıklanmış, yaz döneminde kadro dışılar sonrasında bir heyecan oluşmuş, bazı transferler de olumlu karşılanmış derken güzel bir ortam vardı. Süper Kupa'yı alarak sezona başlanılmasının ardından da en büyük desteği ben verdim haliyle. Vermeniz de lazım, sezona "başarısız olacağız" diyerek girilmez, desteklersiniz, beklersiniz, izlersiniz. Biz de onu yaptık, iyi bir futbol oynamıyordu Galatasaray ama sezona iyi başlamıştı, kazanıyordu, kaybetmiyordu. Trabzonspor mağlubiyeti ilk travma oldu, Başakşehir maçı ve o süreye kadar geçen sürede kadro tercihleri, tatmin etmeyen oyunla birlikte de bu işin olmayacağını düşündüm.

Yönetimin Riekerink'i getirirken düşüncesi az çok belliydi, işine rahat karışırız dediler ve karışıldı da. Riekerink dirayetli duramadı maalesef, ses çıkaramadı, isyan etmedi, koltuk sevdasına kapıldı. Bu yanlış bir düşünce, Galatasaray onun belki de bir daha ulaşamayacağı bir konum ama bu duruma da düşmemesi lazımdı. Küçük bir örnek vereyim, sezon başında Linnes ve Sinan Gümüş oynuyordu, herkesin hayal ettiği gibi. Linnes'in kesilip formanın Sabri Sarıoğlu'na geçmesi çok uzun sürmedi. Ya da Selçuk İnan olayı, eminim ki kafasında hep Nigel De Jong & Tolga Ciğerci ikilisi vardı, fırsat bulduğunda da bunu denedi ama Selçuk İnan'ın ufak bir ayarı sonrasında forma yine ona geldi. Çok fazla iyi niyetliydi ki iyi niyetlilerin bu arenada şansı yok.

Topa sahip olmaya çalışan, ısrarla pas oyunu oynayan bir Galatasaray hedeflediyse de bu oynamak istediği oyun hücuma bürünmediği sürece bir anlamı yok. Galatasaray da Sneijder kadar var olan bir takım oldu, maalesef iyi bir hücum planı oluşturamadı. Bunun yanında, çözülemeyen takım savunması da Riekerink'in biletini kesmiş oldu. Oyuncu değişiklikleri, oyunu okuması, oyuna iyi anlamda müdahale edememesi de bir teknik direktör dokunuşu olmadığını gösterdi Galatasaray'da. Sneijder'e baktık fazlasıyla ama yetmiyor işte, Riekerink'in Galatasaray'ı da değil sadece, teknik direktörlük mesleğini dahi kaldıramadığını gördük. 

Yine de teşekkür ediyorum, yukarıda bahsettiğim sebeplerden ötürü. İyi bir insan tanımış olduk ama Fatih Terim'den bu yana naif insanlarla çalışıyoruz, en kariyerlisinden Riekerink'e kadar. Olmuyor işte, bu ortam hırs ve biraz hırçınlık istiyor, agresif değiliz, isyan etmiyoruz. Tudor için bu noktada heyecanlıyım, umarım tavrını bozmaz ve Riekerink'in düştüğü hatalara düşmez..

3 yorum:

  1. Hocam, Riekering Bey mevzuuna neden bu kadar takıldın anlamadım. O hala Riekering Bey'dir, sahadaki sonuçlardan bagımsızdır bence bu, iyi bir insan olması ile alakalıdır. Bize uymadı, uyamadı, hatta iyi bir hoca da değildi. Ama bu onun beyligini düsürmez. Zaten bize kim uyabiliyor ki..Prandelli de olmadı, Mancini de, Rijkaard'da olmadı.Feldkamp'ı 6 mac kala isyan ettirmiş ve kaçırmış bir takımız biz. BU yönetim varken Tudor'da uymaz. Selamlar. Salih Bora

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nedeni konu ile alakalı bana gelen anlamsız birkaç yorum.

      Sil
  2. Valla ben Mr.JOR'a geçen Ekim ayında veda etmiştim.Yönetimin yerinde olsaydım bu yoklukta kumar oynamaz, yanına -taraftar saha kenarında hoplayan zıplayan adamlar görmeyi pek bir sevdiğinden- az çok ligi bilen oyuncuları tanıyan H.Şaş veya muadili bir arkadaş verip bu sezonu kapatırdım.3,5 sezonda 5 teknik direktör değiştirmişiz.Sakız çiğner gibi direktör değiştiriyoruz ama halen aynı sorunlu futbolcuların adı geçiyor yani asıl mesele kadroda.Ve evet kim ne derse desin bence de problem kadro da.Takımın başına kim geçerse geçsin şu haliyle özellikle defans bölgesi olmak üzere kadro çok "sığ".Öncelikle bu anlamsızlığı sona erdirmek gerek. Ha Tudor gelir bu oyuncularla efsane oynatır bizde çıkar lafımızı geri alırız.İnşallah ta öyle olur.Tudor ismini aslında bu kadar yazıp çizmeye şimdiden gerek var mı bilmiyorum.Bence biraz zaman verip gözlesek ve öyle eleştirsek daha yararlı olur.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir