20 Şubat 2017 Pazartesi

Seyreyle maziyi #23; Belki de bir kalecinin ulaşabileceği en üstün performans


Yerli kaleci kültürümüz olmadı, en azından benim hatırladığım dönem için yazabilirim bunu. Çok iyi ve istikrarlı yabancı kalecilere sahip olduk, izledik. Muslera'yı yaşıyoruz, benim için izlediğim en iyi Galatasaray kalecisi mesela. Taffarel'e yetiştik, çok büyük bir kaleciydi, Galatasaray'ın en parlak dönemlerinin mimarlarından. 

Bir de Mondragon vardı, istikrarı ile nam salan ve uzun yıllar Galatasaray formasını terleten. Muslera mı Taffarel mi kıyası ayrı nokta ama Mondragon'u da bu iki kalecinin arkasına yazarız, sanırım buna kimse itiraz etmez. Tabii kendi dönemim için konuşuyorum, Simovic'e yetişemedim, benden önceki neslin yıldız kalecisi de o.

Mondragon'un bazı zirve maçları vardır, akıl almaz işler yaptığı. 5-1 kazandığımız kupa finalini hatırlarsınız, gol yememek için inat ettiği. Bugün efsane Mondragon performansları denildiğinde ilk akla gelecek maçlardan biri o olacaktır ama en iyisi değil. 20 Şubat 2002 tarihine gitmek lazım, Şampiyonlar Ligi 2. tur gruplarındaki Liverpool deplasmanına. Bana soracak olursanız, bir kalecinin en üstün performanslardan biriydi, Mondragon için ise en iyisi.

Kimsenin tahmin edemediği bir isimdi aslında, Taffarel'in yerine geldiğinde de çok ses getirmedi. Maddi anlamda sıkıntılar yaşadığımız dönem, alınan yabancıları da kiralık isimlerden seçiyorduk, İyi bir mantık o döneme göre, Lucescu da o kadrodan en iyisini almayı başarmıştı. Mondragon'un da futbol kariyeri aslında Galatasaray'dan sonra diye yazılır, Oscar Cordoba'ydı Kolombiya'nın en iyisi ama Mondragon'un Galatasaray sonrası şekillenen kariyerinden sonra kendi adına kırdığı birçok rekor oldu. Dünya Kupası'nda forma giyen en yaşı futbolcu olmak onlardan biri.

Maça dönersek, Liverpool'un mutlak üstünlüğüyle biten bir karşılaşma. 90 dakika boyunca baskıyı en yüksek seviyede hissettiğimizi hatırlıyorum. Gerrard ve Hamann aklımda, gördükleri noktada kaleyi yokladılar ve başka bir kalecinin dayanamayacağı bir durumdu belki ama Mondragon o imkansız topları çıkardı işte. Tedirgin olduğum bir maçtı, Liverpool fazlasıyla üstündü ama Mondragon sayesinde o gün ayakta kalmayı başardık.

O sezon gösterdiği performans bütünüyle özel aslında. 2001 - 2002 sezonunu Mondragon adına Galatasaray kariyerinin zirvesi olarak adlandırmak mümkün. Bu formayı sahiplenen, fazlasıyla da yakışan bir karakterdi. 2001 - 2002 sezonunda Beşiktaş'a gitmeyerek gösterdiği duruşu da asla unutamayız, Galatasaray adına şartları zorladı ve uzun yıllar istikrarlı bir şekilde kaleyi korudu. Bugün de unutulmaz futbolculardan biri işte..

1 yorum:

  1. Liverpool Galatasaray maçı değil Fenerbahçe Kasımpaşa maçı mübarek. Şut çeken çekene.
    Hagi 100 kez vuru birşey yok biz bir kez vururuz auvvv

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir