13 Mart 2017 Pazartesi

Ortada büyük bir hayal kırıklığı var, daha da önemlisi kopan bağ


Galatasaray tarihinin gördüğü en büyük isimlerden biri, bunu tartışamam. Basketbol kültürünün oturtulması için bir temel atılmıştı ama bu temelin üzerine inşa yapan isim Ergin Ataman'dı. Yıllar sonra gelen lig şampiyonluğu ya da Euro Cup zaferi. Arkaya dönüp baktığımızda büyük işler var ve Ergin Ataman'ın bahsi geçtiğinde de bunları asla unutamam.

Bu anlattıklarım düne dair, bugün ise farklı. Büyük bir başarısızlık var, bu bir gerçek. Tarihin en önemli bütçelerinden biriyle yola çıkıldı, yapılan transferlerin hepsinde de Ergin Ataman imzası var. İstediğini aldı bir anlamda, bu güven kendisine duyuluyor çünkü. Ergin Ataman bir noktada hedef demek, hedefe odaklandığında gelen başarı demek. Peki hedefe yeterince odaklandı mı, kafama takılan da bu.

Ergin Ataman'ın düşüşü benim için Milli Takım konusunun başlamasından sonrası. Galatasaray'a odağı değişti gibi, farklılaştı. Ergin Ataman'ı rakipler çok sevmezdi, çünkü psikolojik baskı da demekti. İddialı konuşurdu, hedef gösterirdi, çekinmezdi, gidere gider derdi. Kalmadı onlar, değişti. Daha yapıcı bir havaya bürünmeye başladı, herkese tabir-i caizse "şirin" görünmeye çalışan, bu noktada da Galatasaray'ı 2. veya 3. plana koyabilecek. Milli Takım'a daha odaklıydı ve sürekli orayı zorladı, bekledi. Biz de Ergin Ataman gidecek mi, kalacak mı, giderse ne yapacağız diyerek geçirdik bu yılları.

Federasyonda değişiklikler oldu, Milli Takım başka bir isimle anlaştı ve Ergin Ataman'ın elinde Galatasaray'dan başka bir şey kalmadı. Tabii o sürede biz bu sezonu kaybettik, bundan 2 sezon önce de kaybettiğimiz gibi. Şartları biliyordu, kendi istediği imkanlar yerine getirildi hatta. Euro Cup şampiyonluğu sonrası istedikleri olmadı diyemeyiz. Bunun üzerine F4 hayal değil diyen de kendisi oldu, iddialı konuşan da. Ama bu hayal kırıklığı sonrasında imkanlar bu kadar diyen de, sürekli rakiplerini ön plana çıkaran da.

Bu takım çok daha düşük bütçelerle Fenerbahçe'yi kendi sahasında yenmiyor muydu? 6 kişiyle kazandığımızı hatırlıyorum, 2 sene öncesine dönelim. Galatasaray'ın olduğu her maçta favori Galatasaray'dır diye de Ergin Ataman'dı, Fenerbahçe'nin bütçesi şu, Avrupa'nın en iyilerinden biri diyen de. Dün kazanıyorduk, kendi hatalarıyla kaybettik ama biz yine aynı hikayeyi dinlemeye devam ettik. Son yıllarda dinlediğimiz gibi ve bu benim bildiğim, sevdiğim Ergin Ataman değil. Kendisini tanımıyorum.

Saha içine bakalım biz yine de. Basketboldan çok anlamam, gördüğümü yazabilirim sadece, bunu ilk etapta belirteyim. Dentmon, Russ ve Fitipaldo diyeyim, gerisini siz getirirsiniz. 3 oyun kurucu ve Mart ortası itibariyle geri dönen McCollum. Oysa hiç gitmemesi gereken isimken. Onun da olayı ilginç, Ergin Ataman dedi ki "eğer o dönem Milli Takım'la kampta olmasaydım takımda tutabilirdim". Yukarıda bir odak meselesinden bahsetmiştim değil mi.

Şu an gitmeyen bir ilişki var, gerçek olan bu. Ergin Ataman'la yola devam edilmemesi gerektiğini ben de düşünmüyorum ve istifasını bekliyorum. Kendisine duyduğum sevgim, saygım başka, Galatasaray tarihinde tartışmayacağım da bir isim. Ama olmadı işte, ortada büyük bir hayal kırıklığı var, daha da önemlisi kopan bağ. Daha da kötü sonuçlanabilir, sevgi bağı zedeleniyor. Umarım daha kötü sonuçlanmaz diyeyim.

Fatih Terim de istifaya davet edilmişti, hatırlıyorum. Herkes edilebilir, kimse Galatasaray'dan büyük değil. Ergin Ataman'ı "tehdit" eder gibi yazılan o açıklamayı kınıyorum, bu kadarını asla hak etmiyor ama istifaya davet edilebilir, bu doğal bir hak. Tabii sınırları bilindiği sürece, Ergin Ataman da bunu kabullenmeli, Ergin Ataman'ın Beyaz TV'ye bağlanması da hatadır, Galatasaray iletişim direktörünün de Ergin Ataman'ı taraftarın önüne atması da. Galatasaray'da enteresan işler oluyor, nedense hiç şaşırmadığımız.

1 yorum:

  1. GS ile Ataman yeniden buluşmak üzere ayrılmalı. Gençlere şans tanıyacak, scout ağı iyi kısa Maljkovic tipi bir yapılanmaya ihtiyacımız var. FB maçından sonra yaşananlara bakınca yönetiminin açıkça git demeye cesaret edemediği için sinsice yıpratma hareketine girdiğini görüyorum. Gitmeli ama şanına yakışır şekilde alkışlarla uğurlamalıyız hocamızı böyle alçakça oyunlarla değil...

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir