Herkes gidiyor o kalıyordu ama gün geldi, o da gitti

Galatasaray'da geçirdiği 15 yıl ve kazandığı 15 kupa. Kazanılan o başarılarda da emeği, kıymeti çok büyük. Çok sağ bekler konuştuk ama Eboue haricinde Sabri Sarıoğlu'nu kesebilen olmadı. Sonra o da gitti ama forma yine Sabri Sarıoğlu'nundu. Geçen yıllara bakınca da en azından bir teşekkür etmek gerekiyor, en azından benim bunu yazmam lazım.

Geç kalınmış bir ayrılık ama, çok daha öncesinden alınması gerekiyordu bu kararı. Yıpranmışlık var çünkü, özellikle taraftar cephesinde. Bu şımarıklık değil, taraftar her zaman daha iyisini ister. Burada sıkıntı ihalenin Sabri Sarıoğlu'na kalmış olması, bunu da sağlayan mevcut yönetim. Dursun Özbek yönetiminin ilk icraatlarından biri Sabri Sarıoğlu'yla imzalanan yeni sözleşmedir ki bu da kırılma noktası.

Doğru rakamları konuşuyor olsaydık belki de bu gün iyi bir yedek olabileceğinden, kalması gerektiğini yazıyor olacaktık. Yıprandı ama bu ilişki, taraftar artık istemiyor. Forma bir şekilde Sabri Sarıoğlu'na kalıyor, eldeki sağ beklerden çok daha iyi iş çıkarıyor gibi görünüyor ama bu da zaten Galatasaray'ın diğer bir sorunu. Taraftar daha iyisini istiyor, haliyle yeni isimleri. 

Ayrılık konusunda daima altını çizerim, zamanlı olmalı diye. Bu ayrılığı zamanında konuşmuş olsak bugün kendisi çok daha iyi hatırlanabilir ve ayrıldığı gün taraftarların "hüzün" üzerine yazdığı mesajları okuyor olurduk. Bugün ise herkes mutlu, neredeyse bu olayı bir "devrim" olarak nitelendiriyorlar. Büyük değişim tabii, bir devrin sonu. Herkes gidiyor o kalıyordu ama gün geldi, o da gitti.

İşin özü, yaşanması gereken ama geç kalınan bir ayrılık. Sabri Sarıoğlu'nun Galatasaray'a kattığı tüm değer, emek ve mücadele için teşekkür ederim. 15 yılda 15 kupa diyoruz işte, hepsinin içinde Sabri Sarıoğlu ismi mevcut. Nice sağ bekler konuştuk ama o oynadı, kendi istikrarını sağladı. Yeni bir dönem başlıyor tabii, bu dönemde yeri olmadığını düşünüyorum. Bundan sonrası adına ne kadar verir bilemiyorum ama hayatında başarılar..